Büyük Birlik Partisi (BBP) Konya İl Başkanı Osman Seçgin, BBP kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişinin 25 Mart 2009 tarihinde Kahramanmaraş’ta helikopterin düşmesi sonucu hayatını kaybetmesinin yıldönümü nedeniyle açıklamalarda bulundu. Şahadetinin Sene-i Devriyesinde BBP’nin Merhum Kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberinde hayatını kaybedenleri rahmetle, minnetle ve şükranla andığını ifade eden Seçgin, “25 Mart 2009 tarihinde bindiği helikopterin düşürülmesi neticesinde Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte yanında bulunan Erhan Üstündağ, Yüksel Yancı, Murat Çetinkaya, İsmail Güneş ve pilot Kaya İstektepe Hakk’ın rahmetine kavuşmuştu. Şahadetinin 12.yılı münasebetiyle kendilerini bir kez daha minnetle, şükranla, rahmetle yâd ediyoruz.” İfadelerini kullandı.
‘HADİSENİN NET BİR ŞEKİLDE AYDINLANMASI SAĞLANMALIDIR’
BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindekilerin ölümüne yol açan helikopter suikasti’nin üzerinden 12 yıl geçtiğini ve olayın aydınlatılması bakımından önemli gelişmeler yaşandığına dikkat çeken Seçgin, kazanın net bir şekilde aydınlanması sağlanması gerektiğine dikkat çekerek, “Geçen 12 yılın ardından geriye doğru baktığımızda hadisenin aydınlatılması bakımından önemli gelişmeler olmuştur. Malum olduğu üzere helikopterin düşürülmesinden sonra arama kurtarma çalışmaları engellenmiş, düşen yerin tespit edilmesine rağmen arama kurtarma çalışmaları başka yerlere kanalize edilmiş, Muhsin Yazıcıoğlu’nun hadiseden yaralı kurtulduğu yalan haberi verilmişti. Keş dağları, kanlı çukur mevkiine düşen helikoptere ulaşmaya çalışan köylüler o bölgeye jandarma tarafından sokulmamıştı. Bütün bunları yapanlar devletin tüm kurumlarına sızan hain FETÖ mensuplarından başkasının olmadığı bugün net bir şekilde ortaya çıkmıştır. Bu hain yapı, her dönemde dini ve milli değerleri istismar ederek devlete sızmayı başarmış ama en fazla da şimdiki iktidarda olan mevcut AK Parti hükümetinin döneminde bu işi gerçekleştirmiştir. 15 Temmuz 2016 tarihinde giriştikleri hain darbe girişimine baktığımızda, Muhsin Yazıcıoğlu’nun katledilmesi onlar için hedeflerine varmada bir bariyerin geçilmesi manasını taşıdığı aşikârdır. Zira böyle bir kalkışmaya Rahmetli Başkanın sağlığında cesaret edemezlerdi. Bu darbe teşebbüsünden sonra uyutulan, savsaklanan, görmezden gelinen davalar tozlu raflardan indirilerek bazı gerçekler ortaya çıkmıştır. 15 Temmuz hain darbe girişiminde rol alan birçok kamu görevlisinin Muhsin Başkan’ın şahadetinde de rol aldıkları ortaya çıkmıştır. FETÖ üyeliğinden hükümlü olan Dursun Özmen o dönemin emniyet amiri idi. Olaydan sonra ‘’81 il emniyetine Muhsin Yazıcıoğlu kazadan yaralı olarak kurtuldu, ambulansla hastaneye götürülüyor’ bilgi notunu ileten bu zat mahkeme tarafından hapis cezasına çarptırılmıştır. Yine Yargıtay 5.ceza dairesinde yargılanan Kahramanmaraş Valisi Niyazi Tanılır, eski il jandarma komutanı Sezai Algün, eski il Emniyet müdürü Necdet Çelikbilek görevi kötüye kullanma suçundan cezalandırılmışlardır. Yine Kahramanmaraş 5.Asliye ceza mahkemesinde yargılanan Adana Jandarma bölge komutanı Ali Lapanta ve yardımcısı Mazlum Koçoğlu, Sivil Havacılık Genel Müdürü Ali Arıduru, Devlet hava meydanları genel müdürü Orhan Birdal görevi kötüye kullanma suçundan cezalandırılmışlardır. Gelinen noktada; o dönem oluşturulan kaza kırım ekibinin de sorgulanması lazımdır. Ulaşılamayan bazı bilgilerin gün yüzüne çıkarılarak yeniden bir kaza kırım raporu tanzim edilerek, hadisenin net bir şekilde aydınlanması sağlanmalıdır.
‘BİR SALTANAT UĞRUNA BU CİNAYETİ İŞLEMİŞLERDİR’
Tarihten ders almadığımız gün gibi ortada olduğunu ifade eden Seçgin, “Tarihten ders almadığımız gün gibi ortada. Onun için tarih tekerrürden ibarettir derler. Acı ama gerçek Rahmetli Başkan’ın
katledilmesi gibi olaylar geçmişte de yaşanmıştır. Peygamber Efendimizin torunu Hz. Hüseyin Kerbela’ da hunharca katledilmiştir. Katledenler bir saltanat uğruna bu cinayeti işlemişlerdir. Cihan Şümul Osmanlı Devleti’nin genç padişahı, o zamanki devlet aygıtını ele geçirmiş, devşirmeler tarafından hunharca katledilmişlerdir. Yakın tarihimizde Trabzon mebusu Ali Şükrü Bey; beyinleri ve kalpleri mankurtlaştırılanlar tarafından katledilmiştir. Tarih boyunca Şehadet mertebesine erişen Şehitlerimizin Ruhları Şad, makamları Âli, mekanları cennet olsun. Bu duygu ve düşüncelerle hissiyatımı şu mısralarla bitiriyorum. Mankurtlar pusu kurmuş; Karlı dağların tepesine Gökten bir yıldız kaydı. Sonsuzluk Âlemine.”